Konular

Myom

 

MYOM

İçlerinde bağ dokusu, düz kas ve destek doku içeren, halk arasında ur, tümör ya da rahimde ur adı verilen iyi huylu kitlelerdir. Kadınlarda en sık görülen kitle çeşididir. Büyüklükleri 1 mm’den bütün karın boşluğunu dolduracak iriliklere kadar olabilir. Tek bir tane olabileceği gibi rahimin sınırlarının seçilemeyeceği kadar çok sayıda bulunabilir. Rahimde ve rahim duvarında patates çuvalı görünümüne neden olurlar. Myomlar genellikle üreme çağındaki kadınlarda görülür. 30-40 yaşlar en sık izlendiği yaşlardır. Hemen her zaman iyi huyludur. Kansere dönüşme olasılığı çok azdır.

Myomlar rahimin ara tabakası olan myometrium adı verilen tabakasından köken alırlar. Oluşma nedeni tam olarak bilinmemekle beraber bu konuda çeşitli teoriler vardır. Ancak hiçbiri net olarak kanıtlanmamıştır. Düz kaslardan köken alan iyi huylu tümörlerdir. Sadece kas dokusu içermezler, yapısında bağ dokusu ve destek dokusu da bulunur. Birinci derece akrabalarında myom olanlarda görülme sıklığı daha fazladır.

Myomlar ergenlik döneminden önce ve menopozda östrojen salgılarının az olması nedeniyle çok görülmezler. Menopozda östrojen etkisi azaldığı ve tamamen yok olduğu için küçülürler. Menopozdan sonra yeni myom çıkmasına pek rastlanmaz. Gebelik sırasında aynı kalabilir veya yüzde 50’ye kadar büyüyebilir.

Myomlar bulundukları bölgeye, rahimde yerleştikleri yerlere göre şu şikayetlere neden olurlar:

Submukoz myom: En çok sorun yaratan tiptir.Sık görülmekle beraber daha çok adet düzensizliği, ara kanamalar, aşırı kanamalar ve rahim içerisine tutunacak olan gebelik ürününe engel olmak suretiyle kısırlık veya düşük yapma gibi problemlere yol açabilirler. Bu gibi durumlarda cerrahi yöntemlerle myomun çıkarılması gerekir.

İntramural myom: Rahim kas tabakasının içerisinde yer alan myomlardır.

Subseröz myom: Rahmin dış yüzünden köken alıp dışarı doğru büyüme gösteren myomlardır.Daha az şikayet yaparlar

Saplı myom: Herhangi bir myom türü rahim dış duvarı ile bağlantısını sadece ince bir bağ ile sürdürüyor ise saplı myom adı verilir.

Ligamenter myom: Rahmi yerinde sabitleyen ligament adı verilen bağ dokunun içerisinde gelişen myomlardır.

Gebelik sırasında mevcut olan myomlar genellikle büyürler. Bunun neticesinde gebede aşırı kasık ağrıları, karında ve rahimde hassasiyet ortaya çıkar. Bu durumdaki gebelere yatak istirahati ve ağrı kesici verilir. Gebelerde myomların ameliyat edilmesi pek düşünülmez çünkü gebede myomun alınası aşırı ve durdurulamayan kanamaya neden olabilir. Myomu olan gebelerin birçoğunda hamilelik süresince bir problem gelişmez. Ancak düşük, erken doğum, rahim içindeki bebeğin kaybedilmesi, suların erken gelmesi riski daha yüksektir.

Myomu olan kadınlar normal doğum yapabilecekleri gibi rahim ağzını tıkayan ve myomu büyük olan gebelerin sezaryen olması gerekebilir. Sezaryen ameliyatı sırasında myomun alınması genellikle tercih edilmez. Ancak yerleşim yeri ve büyüklüğüne göre ek önlemler alınarak sezaryen sırasında da myomlar alınabilir. Önceden myom ameliyatı geçirmiş gebe kadınlarda rahimde yırtılma riski olabileceğinden sezaryen tercih sebebidir.

Myomların birçoğu herhangi bir şikayete sebep olmamaktadır, bu nedenle başka şikayetlere bağlı muayeneler sırasında tesadüfen saptanır. Myomların teşhisinde en iyi teşhis yöntemi ultrasonografidir. Ultrasonografi sayesinde myomun şekli, bulunduğu yeri, büyüklüğü hakkında bilgi sahibi olunabilir.

Myomlar birçok kadında şikayete yol açmazken hastalarda ağrı, düzensiz ve aşırı kanama ve karın şişliğine, bazı myomlarsa ara kanamalar ve lekelenmelere neden olur. Bunun sonucunda kan düzeyi düşüklüğü yani anemi görülür.

Myomu olan kadınların kanamaları o kadar yoğun ve sık olur ki gün içerisinde defalarca ped değiştirme ihtiyacı doğabilir. Bu durumda kişinin sosyal hayatı da önemli derecede etkilenir.

Myomlar büyüdükçe diğer iç organlara bası etkisi yapar, onları iter ve bazı organların fonksiyonunu kaybetmesine neden olabilir. İdrar yapmada zorlanma, idrar yapamama, bağırsaklardaki bası etkisine bağlı gaz çıkaramama, kabızlık sorunları görülebilir.

Myomu olan kadınlarda gebe kalabilme zorlaşır. Tüplerin gebelik ürününe geçiş izni vermesine engel olabilir. Gebelik ürününün rahim içerisine yerleşmesine, düşüğe neden olabilir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen gebelik ürünü büyümeye başladığı takdirde kanlanma bozulabilir. Bu durum da düşük veya erken doğuma neden olabilir. Doğum kanalını tıkayan myomlarda ise sezaryen gerekir.

Myomu olan birçok kadın şikayetleri olmadığı takdirde 3-6 aylık aralıklarla rutin takip programına alınır. Şikayetleri giderilemeyen hastalarda myomun en kesin tedavisi cerrahidir. Myomun ya da rahimin alınması şeklinde seçenekler var olup bunlar hastanın sosyal durumu, yaşı, şikayetlerinin sıklığı, tipi, hastanın yaşı, çocuk isteği olup olmaması gibi birçok faktöre bağlıdır. Bunların sonucuna göre uygun ameliyat tipine karar verilir.

 

GEBELİK HESAPLAYICI
Dr. Mehmet Tongal, Özel Jineklinik Doğa Polikliniği, Antalya
0242 321 22 00      info@mehmettongal.com
Dört Boyutlu Renkli Doppler Ultrason

Tüm hakları saklıdır © 2014. / Tasarım Ajansweb